İş Hukuku ve Yeni Çalışma Modelleri:
''2025’te İşçi-İşveren Dengesi''
Giriş
Teknolojinin ve dijitalleşmenin hızla geliştiği günümüzde, iş hukuku artık yalnızca “iş yerinde geçirilen süre” kavramı ile sınırlı değil. Uzaktan çalışma, hibrit model, esnek zamanlı istihdam ve proje bazlı sözleşmeler — Türk iş hukukunun klasik yapısını kökten değiştirmeye başladı.
Bu makalede, 2025 yılı itibarıyla iş hukuku ile yeni çalışma modelleri arasındaki ilişkiyi, yargı kararları ve mevzuattaki son değişiklikler çerçevesinde değerlendiriyoruz.
1. Yeni Çalışma Modelleri ve Mevzuatın Sınavı
Türk hukuk sistemi, 4857 sayılı İş Kanunu’nu hâlâ temel dayanak olarak kullanmakta. Ancak bu kanun 2003 tarihli olduğundan, dijital çağın ihtiyaçlarına tam olarak yanıt veremiyor.
Pandemi sonrası dönemde hayatımıza giren “evden çalışma” ve “hibrit çalışma” modelleri, İş Kanunu m.14 (uzaktan çalışma) hükmüyle kısmen düzenlense de uygulamada ciddi boşluklar bulunuyor.
-
Çalışma süresinin ispatı,
-
İş kazasının kapsamı,
-
Ekipman giderlerinin kim tarafından karşılanacağı,
-
Mesai dışı erişim hakkı (disconnect hakkı),
gibi konular hâlen tartışmalı.
2. İşverenin Yükümlülükleri: Dijital Ortamda Gözetim ve Eşitlik
-Yeni dönemde işverenin “gözetme borcu” artık fiziksel iş güvenliğiyle sınırlı değil.
Evden çalışan işçinin veri güvenliğini sağlamak, siber ortamda taciz ve mobbingi önlemek, aynı zamanda eşit davranma borcunu ihlal etmeden performans ölçmek gerekmekte.
3. İşçinin Hakları: Esneklik mi, Güvencesizlik mi?
Uzaktan çalışma, işçiye zamandan ve mekândan bağımsızlık sağlarken, fazla mesai, yıllık izin, iş kazası tespiti gibi temel haklarda belirsizlik doğuruyor.
- Özellikle “mesaiye bağlılık” kavramı yeniden tanımlanmak zorunda.
Örneğin; akşam saatlerinde çevrim-içi toplantıya katılan çalışanın bu süresi fazla mesai sayılmalı mı?
Yargıtay, “işveren talimatıyla bağlantılıysa evet” diyor.
4. İş Sözleşmelerinde Yeni Dönem: Dijital İmza ve Veri Koruma
Uzaktan çalışmanın artmasıyla birlikte, iş sözleşmeleri de elektronik ortamda kurulmaya başlandı.
Ancak burada KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) hükümleri önem kazanıyor.
İşveren, işçisinin kişisel verilerini (IP adresleri, çevrim-içi aktivite kayıtları, kamera görüntüleri) ancak açık rızaya veya meşru menfaate dayalı olarak işleyebilir.
5. Arabuluculuk ve İş Uyuşmazlıklarında Yeni Denge
İş uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk sistemi, işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkların mahkemeye taşınmadan çözümünü hedefliyor.
Ancak yeni çalışma modellerinde ispat yükü karmaşıklaştığı için, arabuluculuk süreci de delil temini bakımından yeniden düşünülmeli.
Arabulucuların dijital ortamda delil toplama, ekran kaydı, e-posta yazışması gibi unsurları nasıl değerlendireceği, 2025 yılı hukuk pratiğinde sıkça gündeme geliyor.
6. Sonuç
Yeni çalışma modelleri, iş hukukunu yalnızca biçimsel değil; felsefi düzeyde de dönüştürüyor.
Geleceğin hukukunda, “iş yeri” artık fiziksel bir mekân değil, dijital bir sözleşme ilişkisi haline geliyor.
İşverenler için: veri güvenliği, objektif performans ölçümü ve eşitlik ilkesi;
İşçiler için: fazla mesai, kişisel veri ve iş güvencesi,
temel tartışma alanları olmaya devam edecek.
Sık Sorulan Sorular (SSS)
1. Uzaktan çalışmada fazla mesai nasıl hesaplanır?
Uzaktan çalışan işçinin mesaiye bağlılığı varsa, fazla mesai ücreti talep edebilir. Ancak ispatı dijital delillerle (e-posta kayıtları, sistem giriş-çıkış saatleri vb.) yapılmalıdır.
2. İşveren, evden çalışan işçiyi kamera ile izleyebilir mi?
Kural olarak hayır. KVKK uyarınca yalnızca açık rıza veya işin niteliğinden kaynaklı zorunluluk varsa mümkündür.
3. Uzaktan çalışmada iş kazası sayılabilecek durumlar nelerdir?
Yargıtay’a göre evde çalışma sırasında, işin niteliğiyle bağlantılı kaza meydana gelirse bu “iş kazası” sayılır.
4. Yeni çalışma modellerinde arabuluculuk zorunlu mu?
Evet. İş ilişkilerinden doğan tüm alacak ve tazminat talepleri için arabuluculuk süreci dava şartı olmaya devam ediyor.